Uçum’dan Yapıcıoğlu’na Cevap
(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4. maddesinin kaldırılmasına yönelik sözlerine yanıt verdi. Uçum, “Öncelikle belirtelim ki ilk üç maddenin ve ilk üç maddeye ilişkin ‘değiştirilmezlik ilkesi’nin korunması gerekir. Aktüel gündeme bakılırsa aslında ilk üç maddedeki esaslar tartışma konusu değil” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesini isteyen Cumhur İttifakı üyesi HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sözleriyle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Anayasa’nın ilk üç maddesiyle ilgili esasların tartışma konusu olmadığını ve değiştirilmezlik ilkesinin korunması gerektiğini ifade eden Uçum, “Ayrıca değiştirilmezlik ilkesi kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir, bu maddeten mümkün de olmaz. Çünkü nihayetinde her kuşak kendi kuruculuğunu yapma hakkına sahiptir” ifadelerini kullandı.
Uçum’un açıklaması şöyle:
“Öncelikle belirtelim ki ilk üç maddenin ve ilk üç maddeye ilişkin ‘değiştirilmezlik ilkesi’nin korunması gerekir. Aktüel gündeme bakılırsa aslında ilk üç maddedeki esaslar tartışma konusu değil. Türkiye toplumunun ilk üç madde konusunda genel mutabakatı olduğu görülüyor. Aktüel açısından mesele gelecek kuşaklar bakımından ilk üç maddeye ilişkin değiştirilmezlik ilkesinin anlamıdır. Bu yönüyle değiştirilmezlik ilkesi yaklaşımı gelecek kuşaklara ülkesel birikimin korunmasıyla ilgili güçlü bir siyasi ve hukuki perspektif sunmak anlamına gelir.
“Değiştirilmezlik ilkesi ülkesel birliğin ve devamlılığın temelidir”
Ayrıca değiştirilmezlik ilkesi kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir, bu maddeten mümkün de olmaz. Çünkü nihayetinde her kuşak kendi kuruculuğunu yapma hakkına sahiptir. Ancak her yeni kuruculuk önceki neslin birikimine dayanmak zorundadır. Aksi takdirde devletin, ulusun ve ülkenin devamlılığını sağlamak riske girer. Hatta devamlılık sağlanamaz. Diğer deyişle hiç bir yeni kuruculuk geçmişi sıfırlayarak yapılamaz. Nesnel olarak da öznel olarak da bu imkansızdır. Bu nedenle değiştirilmezlik ilkesi ülkesel birliğin ve devamlılığın temeli demektir. Bu temele sahip çıkmak da gelecek neslin ödevidir. Bu ödevi hatırlatacak değiştirilmezlik ilkesini vurgulamak da mevcut neslin görevidir.
Vatandaşlık toplumun özelliklerine ve çeşitliliğine göre değil; milletin niteliklerine ve birliğine göre belirlenir; vatandaşlık toplumun üyesi olmaktan doğmaz, milletin mensubu olmaktan kaynaklanır. Türk vatandaşlığının içeriğini Cumhuriyet vatandaşlığı oluşturur. Yani Türk vatandaşlığı kurtuluş ve kuruluş sürecinin ortaya çıkardığı olgusal bir vatandaşlıktır. Kesinlikle bir etnisiteye dayanmaz ve asla ırki bir vatandaşlık değildir. Atatürk ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’ tanımını yapmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak belirlemek gerekirse Türk vatandaşlığı Cumhuriyetin kurucusu olan Türk Milletinin mensubu olmaktır. Bu nedenle Türk vatandaşlığı Anayasa ile verilen bir vatandaşlık yani anayasal vatandaşlık değil Anayasa ile tespit ve teşhis edilen ve anayasa ile hukuku oluşturulan vatandaşlıktır. Yeni anayasa Türk vatandaşlığı kavramını elbette koruyacaktır. Çünkü Türk vatandaşlığı kavramı anayasa hukukuyla üzerinde oynanacak yani sadece hukukun konusu olan bir kavram değildir. Türk vatandaşlığı ismiyle de içeriğiyle de tartışılamaz.”